Botulinum Toksini Uygulamaları
Botulinum Toksini uygulamaları yüzdeki kırışıklıklar ve yaşlanmanın beraberinde getirdiği derin olukların yok edilmesinde kullandığımız ameliyatsız yöntemlerdir. Tek başlarına uygulanabileceği gibi birlikte uygulama yapıldığında çok daha etkili olmaktadırlar.
Botulinum Toksini nedir?
Botulinum öncelikle halk arasında bilindiğinin aksine yılan zehiri değildir. Clostridium Botulinismus adlı, anaerob ortamda oluşan, gıda zehirlenmesinden sorumlu bir bakteri tarafından üretilen spazmolitik nörotoksindir. 1980’li yıllarda Botulinum ismiyle ilaç kimliği kazanmıştır. Dünya çapında en çok uygulanan estetik müdahale olup, FDA ve Sağlık Bakanlığı onaylıdır. Özellikle kırışık / çizgi tedavisinde ve terleme tedavisinde kullanılmaktadır.
Duygularımızı ifade etmede ve verdiğimiz tepkilerin dışa yansımasında mimiklerimizin önemli bir payı vardır. Bu yüzden yüzde oluşan kırışıklıklarda en önemli pay, her duygulanımda ve ifadede kullanıldıkları için mimik kaslarına aittir. Yıllar boyu kullanım ve yaşlanma sonucu, kas üzerindeki deride gözle görülür çizgiler ve kırışıklıklar oluşur. Özellikle henüz doku sarkmalarının başlamadığı sadece mimik kaslarının aktif kullanımda olduğu erken dönemde kırışıklıklar görünür haldedir. Bu dönemde Botulinum uygulanması, mimik kaslarını geçici olarak felç ederek kırışıklıkları düzeltir, pürüzsüz görünüm sağlar, yeni kırışık oluşumunu engeller.
Nasıl Uygulanır?
Uygulama öncesinde yüze lokal anestetik etkili bir krem sürülür ve uygulama yapılacak alan uyuşturulur. Akabinde küçük iğneler yardımıyla Botulinum uygulanır. Uygulama yaptığımız iğnelerin ucu çok ince olduğundan verdiği ağrı hissi oldukça azdır. Uygulamadan sonra iğne giriş yerlerinde çok yakından belli olabilen minik morluk ve şişlikler olabilir, ancak bunlar 1-2 günde tamamen geçer. Hasta uygulamadan hemen sonra günlük aktivitelerine sorunsuz olarak devam edebilir.
Hangi Bölgelere Uygulanabilir?
Botulinum uygulaması sıklıkla kas çatıklığı ve kaslar arasındaki çizgiyi gidermek için her iki kaş arasındaki ve göz kenarlarındaki ince kırışıklıkları gidermek için göz kenarlarındaki mimik kaslarına yapılır. Ayrıca alın çizgilerinde de etkilidir. Dudak kenarları ve boyundaki kırışıklıklar için de kullanılabilir ancak önceki bölgeler kadar etkili değildir.
Etkisi Ne Kadar Sürer?
Enjeksiyon yapıldıktan 48 saat sonra etki ortaya çıkmaya başlar ve bir hafta sonunda tam olarak kendini gösterir. İlacın kasın içinde etkili olabilmesi için 1 hafta geçmesi gereklidir. Etki süresi 4-5 aydır. Bu nedenle 6. ay tekrarlanması önerilir. Tekrarlayan enjeksiyonlarda kas uzun süreli kullanılmamaya bağlı zayıflayacağından hem kırışıklık yapma gücü azalacak hem de ilacın yeniden yapılması için gereken süre uzayacaktır. Ayrıca etkili olduğu süre içinde kas çalışmadığı için, kasa bağlı kırışıklık etkisi olmayacak ve deri yaşlanması önemli ölçüde yavaşlayacaktır.
Uygulama Kimler Tarafından Yapılmalıdır?
Botulinum uygulamasının etkili olması için mutlaka ilacın kas içine verilmesi gereklidir. Bunu da ancak yüz yapısını, kasların hangi derinlikte olduğunu ve nereden nereye uzandığını yaptığı ameliyatlar nedeniyle çok iyi bilen plastik cerrahi hekimleri tam olarak başarabilir. Günümüzde bir çok estetik merkezinde bu uygulama yapılmaktadır. Uzman hekim olmayan kişilerin yaptığı operasyonlarda göz kapağı düşüklüğü, kasın anormal kalkması, maske yüz ve kas düşüklüğü riskleri vardır. Ancak Botulinum uygulaması geçici bir uygulama olduğundan dolayı en kötü görünüm de bile sorun 4-6 ayda kendiliğinden düzelecektir.
Botulinum Toksin yan etkisi var mıdır?
Bilinen bir yan etkisi tespit edilmemiştir. Tıpta 40 yılı aşkın bir süredir kullanılan bir ilaç olduğundan güvenle kullanılmaktadır.
Dolgu Nedir?
Dolgu maddesi enjeksiyonu minimal invaziv estetik uygulamaları arasında yer almaktadır. Kırışıklıkları giderme amaçlı uygulamalar genellikle 30’lu yaşlardan itibaren yapılmakla birlikte, kontur bozukluklarını gidermek amaçlı uygulamalar 20’ li yaşların ortasından itibaren yapılabilir.
Hangi dolguları kullanıyoruz?
Alerji riski olmaması ve daha emniyetli olması nedeniyle geçici dolgu malzemelerini tercih etmekteyiz. En sık Hyaluronik asit ve Kalsiyum hidroksiapatit içerikli dolguları kullanmaktayız. Hayvansal madde içermeyen hyaluronik asit türevleri vücutta zaten bulunan maddelerdir ve ağırlığının yaklaşık 100 katı kadar su çekerek dolgunluk sağlamaktadır. Aynı zamanda ayrışabilen bir ürün olduğu için zamanla vücudu terk etmekte ve herhangi bir yan etki bırakmamaktadır.
Geçici dolguların etkisi ne kadar sürer?
Uygulanan bölgeye ve kişiden kişiye değişebilmekle birlikte genellikle bir yıla kadar etkileri devam eder. Düzenli olarak uygulamanın devam etmesi durumunda zaman içinde uygulama bölgesinde etki kalıcı olabilmektedir.
Dolgu hangi bölgelere uygulanabilir?
Sıklıkla yüzde gölgelenmelere yol açan oluk ya da derin kırışıklıkları yok etmek için dolgu kullanırız. Alın, burun dudak oluğu, dudak kenarları ile çene arasındaki ve kaşlar arasındaki oluklar en sık uygulama alanlarıdır. Kalınlaştırılarak dolgun görünmesinin sağlanması için dudaklara, ince çizgiler ve derin kırışıklıkların tedavisi için yüzün pek çok bölgesine, boyun kırışıklıklarının azaltılması ve dekolte çizgilerinin giderilmesi için boyun ve göğüs duvarının üst tarafına, yaşlanmanın en önemli ipuçlarından olan el sırtındaki kırışıklıkların giderilmesi ve ellere daha genç bir görünüm sağlamak için ele de dolgu maddesi uygulanabilir.
Uygulamadan sonra dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Dolgu maddesi uygulanmasından sonra kısa süreli buz uygulanması morlukların oluşumunu engeller veya azaltır. Özellikle hyalüronik asit içeren dolgular su çekerek etkisini daha iyi gösterdiği için ilk 2 gün bol miktarda su içilmesi önerilir. Dolgu maddesi uygulanan bölgeye aşırı masaj yapılmasından kaçınılmalıdır.
Geçici dolguların avantajları nelerdir?
Uygulama için ameliyathane koşuluna ihtiyaç yoktur. Uygulama son derece kolaydır ve kısa sürede tamamlanabilir. Kalıcı bir etkisi olmadığı için uygulama sonucu beğenilmediği taktirde bile daimi risk oluşturmaz. Yan etkileri yok denecek kadar azdır. Uygulama yaptıran kişi uygulamadan hemen sonra günlük aktivitelerine devam edebilir.